08:00
Bugün tembel bir sabaha uyandım. Üstümde birkaç gündür
atlatamadığım soğuk algınlığının şımarıklığı,
içimde günün geri kalanına dair tuhaf bir heyecan... Yataktan güç bela
doğrulup, kendime hafta içi hiç alışkın
olmadığım kadar esaslı bir kahvaltı hazırladım. Sahanda pişmiş tereyağlı yumurtanın
ve ocağın üstündeki tavada kızartılmış ekmeklerin kokusu günü bir anda perşembeden
pazara çeviriverdi. Buzlu camdan yapılmış eski bir plağa benzeyen tepsiyi
salondaki masaya koymadan önce duvardaki tabloya takıldı gözüm. “Gecenin
Galatası”. Maçka’daki galeriyi döküntü bir kebapçıdan sanat evine dönüştürüp,
ilk sergiye ev sahipliği yaptığımda diğer tabloların aksine bir köşeye
atılmıştı. Sanki sergiye dahil edilip edilmemesi konusunda gizliden bir
kararsızlık var gibiydi. Birileri çıkıp, aslında bu duvarda pek de göz okşamıyor
dese, ressamın o anda tabloyu sergiden çekeceğine emindim. Bense solgun sarı
renklere bürülü tabloya görür görmez vurulmuştum. Galata Kulesi sırtını gecenin
karanlığına yaslamış, önündeki derme çatma binalar semt sakinlerine karanlığın
içinde inceden bir yol açabilmek için perdelerini ardına kadar açmıştı. Belki
de bu gösterişsiz tabloyu farkında olmadan kendime benzetmiştim. Ona da, bana
da en başından beri kuşkuyla yaklaşılmış, dikkat çekici işlere imza atabileceğimiz
düşünülmemişti hiç. O gece kader ortaklığı yapıyor gibiydik. Acemi bir galeri sahibi,
oldukça isim yapmış kaprisli bir sanatçıya ev sahipliği yaparken “ Gecenin Galatası”
tatsız bir eleştiriye maruz kalıp her şeyi berbat etmekten ürker gibi sessizce
asılı olduğu duvarda bekliyordu. Onu görüp, keşke benim olsa dediğim an içimden
şöyle geçirdim:
“ Olur da dilinden anlayan ve ona benim gözlerimle
bakan biri çıkarsa tablo onundur. Zaten alıcı olana mani olacak değilim. Daha
neler! Ama sergi sonunda hala aynı duvarda asılı duruyorsa işte o zaman diğer
tablolarla birlikte paketlenip bir kamyon kasasına yüklenmesine müsaade edemem.
Kıymetini bilen çıkmadıysa, evdeki kitaplığın karşısındaki yeni yerini, ve
yeni sahibini yani beni bekliyor demektir. Satılırsa da üzülmek yok. Kısmet
değilmiş der geçerim. “
Doğruyu söylemek gerekirse, ünlü bir ressamın en az şans tanıdığı eseri de
olsa, bir koleksiyoner gibi davranacak lüksüm yoktu. Galeriyi adam etmek için
harcadığım para belimi bükmüş, birkaç bankaya borçlanmıştım. Annem onca yükün
altına girip böyle bir işe soyunduğum için şaşkın, Ali ise bütün bunlara sırf onun damarına basmak için kalkıştığımı düşündüğünden hala çok kızgındı.
Yine de içimden bir ses son gün hala alıcısı
çıkmadıysa bir şekilde benim olacağını söylemişti ve işte şimdi tam karşımda sabahıma ortaklık
ediyordu.
Tepsiyi usulca masaya bırakıp sandalyeyi çekerken tabloya
sırtımı dönmek sinmedi içime. Tabak ve çatalları masanın diğer tarafına itip,
sandalyenin yönünü değiştirdim. Kahvemi uzun zamandır olmadığı kadar telaşsızca
içip, bugün sırasını bekleyen işlerin hiç biriyle ilgilenmeyeceğime dair kendi
kendime söz verdim. Çünkü bugün dünyevi işlere zaman ayırmak için fazla özel
bir gündü. Arkama yaslanıp, dün geceden hazırladığım çantada bir eksik olup
olmadığını düşünürken, üç gün önce mesaj atan ve geri dönemediğim için kendimi
kötü hissettiğim genç bir öğrenci geldi aklıma. İçimden hayır dedim. Bugün olmaz.
Bir gün daha bekleyiversin. Mesaja cevap verip vermeme konusunda tereddüde
düşmüşken, biri bütün apartmanı uyandırmak istermiş gibi durmaksızın zile
basmaya başladı. Ya ortada bir ölüm kalım meselesi vardı ya da zil bozulmuştu. Yerimden
fırlayıp, kim olduğuna bakmak için pencereye koştum. Bir taraftan üçüncü kattan
sarkıp, giriş kapısını görmeye çalışıyor diğer taraftan da el sallayıp beni
görmesini umuyordum. Çünkü aşağıda kim var diye seslenmek, tüm mahalleyi ayağa kaldırmakla
aynı şey olurdu. Telaş içinde kapının eşiğinde duranın kim olduğunu görmeye çalışırken, daireyi çınlatan kapı ziline babaannemden kalma guguklu duvar saatinin, her saat başı duyulan çatallı sesi eklendi. Saat sekizdi.
Sensin kaprisli sanatçı :))) süper. Vira ;)
YanıtlaSileline sağlık, merakla bekliyorum devamını akıcı etkileyici samimi bi de
YanıtlaSilBetimleme çok başarılı :) Bu arada kimmiş ?
YanıtlaSil