16 Ocak 2012 Pazartesi

CAĞALOĞLU HAMAMI

Sıcağı oldum olası sevmem.Bu yüzden aslında hamam sauna muhabbetleri  hiç bana göre değildir.En son seneler evvel Manu çok ısrar ettiği için Çemberlitaş hamamına gitmiştim.Burayla ilgili ilk aklıma gelen soyunma kabinlerinin bakımsızlığı ve çalışanların ıslak bedenlerinin orama burama değiyor olmasından duydugum rahatsızlıktı.

Geçtiğimiz haftalarda kızlarla konuşurken hep birlikte hamama gitmeye heveslendik.Maksat yıkanıp paklanmak değil,gır gır şamata olsun.Tuğba sağolsun her zamanki gibi eksiksiz bir organizasyonla, günü satti belirledi giriş biletlerimizi aldı.Hamama gitmeden önce keselerimizi bile hazır etmiş.Her eve lazım bir kadın diye boşuna demiyorum...

İstanbul’un en soğuk günlerinden biriydi.Üstelik pis bir yağmur yagıyordu.Cağaloğlu hamamına hepsinden erken vardım.Kapıda biraz bekleyip geleni geçeni izledim.Girişte kocaman “Ölmeden önce görülmesi gereken 1000 yerden biri “yazıyor.Hemen girişte Kate Mossu’un hamamda gerçekleştilmiş moda çekiminden kareler var.Fotoğraflar muhteşem!Turistlerin kimi kapıdan çekingen gözlerle bakıp geri çekiliyor,kimi devasa kapının önünde durup fotoğraf çekiyor,kimi ise içeriye kadar girip bu soğuk havada sıcacık hamamın tadını çıkartıyor.Kapıda duran görevli pek sempatik.Gelen geçen herkese aynı cümle ile sesleniyor :

“Come come 300 years old Turkish bath , wash yourself J

Ne olursa olsun hamam muhabbeti başta biraz geriyor insanı. Geçkin vücutların , sarkmış memelerin öyle gizlisi saklısız etrafta dolaşıyor olması biraz tuhaf geliyor.Hamam demek çıplaklık demek oysa.Ben her ne kadar insanın dünyaya geldiği en naif hali işte utanacak sıkılacak bir şey yok desem de , bazılarımız benimle aynı fikirde değil.

Kısa süreli bir çekimserlikten sonra Osmanlı banyosu sefamız başlıyor...

Buz gibi havada kendimizi hamamın sıcacık kollarına bırakıyoruz.Tertemiz,mermerler ışıl ışıl.Hamamın içinde ‘halvet’yazan bölüm hemen dikkatimizi çekiyor,gülüşüyoruz.İlginç bir şekilde ortam aşırı sıcak değil.Fakat Halvet fena!Özelliği sıcaklıgın 60 C olmasıymıs.Orada yıkanabilene aşkolsun.Bir süre sonra görevliler gelip göbek taşına doğru yönlendiriyor.İşte tam bu noktada kendimi ortamın da etkisiyle Hürrem Sultan gibi hissetmeye başlıyorum.Sırt üstü yattığım sıcacık mermer bedenimi iyiden iyiye gevşetiyor.Gözlerimi kısıp, kubbenini üzerindeki küçük pencelerden sızan ışığın devasa avize üzerinde yarattığı ışık oyunlarını izliyorum.Kese,köpük,masaj aman yarabbim öldüm de cenette miyim acaba!

Hamam soğuk bir kış gününde insanın kendine yapabileceği en büyük iyilikmiş.Üstelik 2012 listesine ilk çentik de atılmış oldu.Bakalım sırada listenin kaçıncı etkinliği var?



1 yorum:

  1. Yazıda eksik aradım durdum:) Şurasını yorumumla tamamlarım bari dedim. Ama ne mümkün. Yine şahane bir anlatım... Okurken her dakikasını tekrar yaşattığın için teşekkürler...

    YanıtlaSil