8 Temmuz 2014 Salı


Bir  şey,  sadece bir “şey” değildir.

Mesela bir kitap.
Bir anda dünyanın en önemli eşyası sayılabilir. Hatta bütün evren birkaç dakikalığına onun etrafında dönüyor, ortamdaki sesler geri planda muhteşem bir senfoniye dönüşüyor olabilir. Göz ucuyla bakarken, her defasında kalp atışlarını hızlandırıp hafızaları zorlayabilir.

Elini uzatıp dokunduğunda, kapağını kaldırırken, aklından bir türlü hikaye geçirtip, sayfalarında yaseminler, nergisler açmışçasına koklama ve sevinçten koskoca cüssesini kucaklama hissi uyandırıyor olabilir.

En güzel kelimelerle süslü ufak bir kağıt parçası bir anda yedi diyar, dört iklim gezdirip, eşsiz bir coğrafyada yeniden doğuyormuş gibi coşturabilir.
“ Hayattaki tüm tatlar geçsin senden…En güzelleri de sende kalsın…Nice yaşlara.”

Gözlerini kapadığında, sıcacık bir mutfakta sevgiyle yoğrulan hamurlar, etrafa dağılmış envai çeşit kalıplar ve çikolataya bulanmış parmaklar hayal ettirebilir.

Seni düşünen, zevklerini önemseyen, ufacık bir tebessüm yaratabilmek için uğraşan insanların varlığına şükrettirebilir. Bir taraftan heyecandan kekelerken, bir taraftan iyi ki varlar diye düşündürüp, gerçek sevgiyi anımsatabilir.
Bu yüzden bir “şey” sadece bir “şey” değildir.

1 yorum: