15 Ocak 2012 Pazar

DEDEMİN İNSANLARI



Bugün ikinci kez,annemi de yanıma alarak 'Dedemin İnsanları' filmine gittim.Filmin afişi ve oyuncu kadrosu 'Babam ve Oğlum'tadında olacağının hissettiriyordu. Yanılmamış olmak bir yana , öyle hoş bir tat bıraktı ki,bu hafta bir başka film ile farklı bir maceraya dahil olmaktansa biz kez daha aynı hazzı yaşamayı tercih ettim.

Kah  güldürüp kah hüzünlendiren tipik bir Çağan Irmak filmi.1923'de evlerini barklarını terk edip hiç bilmedikleri topraklara yerleştirilen,suyun öte tarafında Türk soyu , beri tarafında Yunan tohumu diye yaftalanan insanların hazin hikayesi.Bir yıl boyunca iki taraftan da taşınan tam tamına iki milyon insanın dramı esasında.Türk de,Rum da olsa aynı sürgünü ve dışlanmayı yaşamış insanların..


Tam anlamıyla ne oralı ne buralı olamamanın ve sonsuz bir özlemin yine birbirinden kuvvetli karakterler ile sunulduğu harika bir film.Çocuk oyuncular da müthişti.Öyle ki başroldeki karakterlerden biri olan Ozan'ın bir ara gırtlağını sıkmak istedim.Demek ki iyi iş çıkartmış kerata :)

Oyuncu kadrosu ve yönetmen aynı olunca insan ister istemez,Türk sinema tarihine adını altın harflerle yazdırmış 'Babam ve Oğlum' ile kıyaslıyor. Annemin filmle ilgili ilk sorduğu şey çok ağlayıp ağlamadığımdı.Çağan Irmak'ın filmiyse kesin ağlatır gibi bir kanı var.Bir başka arkadaşıma da filmi önerdiğimde 'bu ara hiç ağlamalı bir şeyler izlemek istemyorum'demişti.Merak edenler için ,yer yer çok duygulansam da diğerinde olduğu gibi hıçıra hıçkıra ağlamadığımı söyleyebilirim. İnsanı derinden etkileyen sahneler var elbette. Çetin Tekindor'un titreyen bir ses tonu ile sarfetiği şu cümleler karşısında yutkunmamak ne mümkün;

"Bir beyaz ev hatırlarım Girit'te. Resmo köyünde... Mübadele derler, gitmeliymişiz oralardan evimizi bırakıp. Hep merak ettim o evde kim yaşar diye..."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder