8 Ekim 2011 Cumartesi

ŞEHR-İ İSTANBUL

Çok sevdiğim bir arkadaşım İstanbul'un onu bünyesine kabul etmediğinden hayıflanıyordu geçenlerde.Şahane bir benzetmeyle; İstanbul sanki tükürüyor beni dedi,istemiyor kabullenmiyor bir türlü ...İşlerin yoluna girmediğinden dert yandı,bin bir umutla geldiği bu şehirde dostları dışında onu  buraya bağlamakta olan bir şeylerin olmadıgından bahsetti.Aidiyet duygumu yitirdim ben bu şehirde dedi.Dertleştik uzun uzun , o bana ben ona anlattım meramımı.

Laf lafı açtı, biliyor musun dedim benim de derdim tam tersi.Kendimi bildim bileli gitmek isterim bu şehirden.Oysa dünyanın en güzel şehridir İstanbul,dönüp dolaşıp tüm dünyayı yine özlersin ,burnunda tüter her bir köşesi.Lakin bu şehirde yaşayabilmek artık o kadar zor ki..Bazen olur olmadık bir saatte trafiğin orta yerinde kalakalmışken ya da haftasonu mis gibi deniz -ada havası almak isteyip vapura binerken sagdan soldan itelendiğimde Serdar Ortaç gibi avaz avaz bağırasım geliyor : Hayat beni neden yoruyosun!

Dışarıdan bakanlar özenir biz İstanbullulara,Bebek,Nişantaşı,Kalamış-Moda,Sultanahmet saymakla bitmez bir sürü güzel semt..Bilmezler ki İstanbullu haftasonları köşe kapmaca oynar birbiriyle.Mümkünse Sarıyer-Bogaz hattında bir yere gidilmez kahvaltıya, gidilecekse de sabah erkenden gidilip öğleden önce dönmek gerekir.Yoksa yolda geçen süre saatleri bulabileceği gibi,yaşanan stres de kahvaltının keyfini silip süpürür.Aynı şekilde AVM de işiniz varsa yandınız , yine ya saat 10:00 gibi açılır açılmaz ya da kapanışa yakın gidersiniz.Bazen de bütün bu telaşı göze alamayıp evde dingin bir haftfasonunu yeğlersiniz.Gerçi ben oldum olası sevmem kalabalıkları,gürültü patırtıyı belki bu yüzden de ekstra tahammül edemiyor olabilirim şehr-i İstanbul'a.


Kalabalıkların,metrolpollerin insanı değilim.Avuçiçi kadar bir yerde ,azıcık aşım kaygısız başım modunda yaşamak isterdim..Olmadı,olamıyor.Arkadaşımı sürekli tüküren İstanbul bana da kan emici bir sülük gibi yapışmış vaziyette.Dahası her geçen gün benimle bağlarını güçlendirecek bir şeyler çıkartıyor karşıma.Bundan sonra arkamı dönüp gidebilmek çok daha zor biliyorum.Bu yüzden uzun vadeli hayalleri kuruyorum artık.Denize,adaya ve belki sadece senede bir güne dair...

3 yorum:

  1. Her okuduğumda kendimden bir parça bulduğum yazılarından bizleri mahrum etmemen dileğiyle...

    Tuuba

    YanıtlaSil
  2. İstanbul bir türlü ayrılmayı başaramadığın sorunlu sevgili gibi :))

    YanıtlaSil
  3. Evet tum eziyetlerine karsi terkedip gidilemeyen bir sevgili istanbul..tutkulu buyuk bir ask ..

    YanıtlaSil