3 Eylül 2011 Cumartesi

KOMŞUNUN BAHÇESİ - MIDILLI-MITILINI-LESVOS..


Midilli sahilinde küçük bir kafede ‘grec kahve’eşliğinde ılık ılık esen rüzgarın ve enfes bir manzaranın tadını çıkartmaktayım..Türk kahvesi mi yoksa Yunan kahvesi mi polemiğine gerek yok.Görsel olarak bizim kahveye benzeyen,bol köpüklü bir kahve.Gel gör ki lezzetine bakılırsa Türk kahvesi olmadığı aşikar.Lezzetsiz demiyorum ..Bilakis kahveyi sert bulanlar için,oldukca yumusak içimli , az kavrulmuş bir kahve.Esaslı kahve tutkunları için ise rakının yanında su sayılır ..


Bu yıl sezonu Bozcaada ile açıp Midilli ile kapatıyorum,şanslı bir yaz geçirdiğim şüphesiz.Sırasıyla Tenedos-Cunda-Lesvos daha ne olsun..Üstelik bayram tatili nedeniyle yaşanan tesadüfler de cabası.Bu hafta yolu Cunda civarına düşenlerin dostların sayısı hayli fazla,ne mutlu!

Ayvalık’tan sabah 08:30’da yola çıkması gereken ancak  yogun protesto ve yuhalamalar eşliğinde saat 10:00 gibi hareket eden Jale Tur teknesiyle geldik.Yolculugumuz başlamadan macera ve aksiyon başlamıştı bile.Bağırış,çağırış alkış kıyamet havada uçuştu.Bir dahaki sefere biletimi Jale Tur yerine alternatif bir tur şirketinden alacağım kesin.
Limandan yurtdışı giriş-çıkışı yapmak oldukça ilginç bir deneyim.Ah şu vize denen karın ağrısı da olmasa ne güzel olurdu.Yaklasık 90 dakikalık bir seyrin ardından Midilli Limamındaydık.Pasaport kontrolünde uzunca bir kuyruk nedeniyle epeyce vakit kaybettik.Son yirmi yıldır karşı kıyıya bakıp , suyun öteki tarafını merak ettiğim için feribottaki karmaşa ve gereksiz gümrük mevzuatı bile keyfimi kaçıramadı.

Bu sevimli adaya gelince anladım ki yöreleri güzel kılan ,şehirler kurulurken taşınan estetik kaygı.Malesef bizde zerre kadar olmayan şey..Pratiklik ve fonksiyonellik çok önemli.Peki ya yapının estetiği? İste bunu bizim belediyelerimize hiç sormayın gitsin!Genel görüntüsü ve coğrafi yapısı ile Ayvalık’a çok benziyor.Sokaklar dar,taştan yapılmış cumbalı evler göz okşayan reklere boyalı ve yeşillikler içinde.Sokaklarda kaybolup bol bol fotograf çekmeyi ihmal etmedim.
Adanın merkezinde yüksel tavanlı şahane bir kafe var .Pallenino Cafe Cunda Taş Kahve’nin erkek kardeşi gibi..Duvarları siyah beyaz eski ada fotografları ile süslenmiş sıcacık bir mekan.Servis hızlı ve çalışanlar çok güleryüzlü.Yolunuz düşerse bir yorgunluk kahvesi için , Türk mü – Yunan kahvesi mi karıştırmayın J

Saat 14:00 itibariyle tüm dükkanlar kapanıyor.Şu ekonomik kriz döneminde Alman halkının Yunanistan’a mali yardımı neden reddettiğini şimdi anlıyorum.Sabah 05:00’de işbaşı yapan Hans,günde hepi topu 5-6 saat çalışan Yorgo’ya borç vermek istemiyor..

Yemek için denizin hemen üzerinde konumlanmış,yan yana dizili restaurantlardan herhangi birini seçtik.’Sisman Jimmy ‘..Bayramın ilk günü ( isim vermekte hiç bir sakınca görmüyorum)Cunda Harakop'da yediğimiz kazıktan sonra ilaç gibi geldi.Kazık derken kabarık bir hesaptan bahsetmiyorum, orası da var tabi ama keşke o kadarla kalsaydı.Baştan sonra fiyasko bir gece geçirdik.Servis,sunum,tarz-tavır fenaydı.Üstelik işletmeden telafiye yönelik en ufak bir girişim de göremedik.Bir özür bir nezaket nerdeee.Turizmden , işletmecilikten anlamayıp,işi bilmeden işe soyunanlar,talepkar olması gerekenin müşteri oldugunu unutanlar hiç kusuruma bakmasın.Bir zahmet 90 dk.lık serin bir deniz yolculugu yapıp turiste nasıl davranılırmış öğrensinler.En çok da masam dolsun , müşteri bir daha gelmezse gelmesin deyip , sonrasında bizim neden turizm gelirlerimiz Avrupa’dan çok düşük diye ağlananlara kızıyorum.Ne bekliyorsun be adam, her sene aynı yere gelip aynı kazığı yiyecek değil ya millet!
Jimmy’de oturmadan vaktimizin az oldugunu söyledik.Servis elemanı sorun olmaz süre yeterli dedi.Hızlıca menuyu ozetleyıp siparişleri aldı.Olması gereken sıra ile güleryüzlü bir servis yaptı.Salata için limon-zeytinyağı vs. istemeden getirdi,en güzeli de kendini hiç aratmadı.Yemekler acil hazırlanmasına ragmen inanılmaz özenliydi.Sipariş verdiğimiz herşeyin lezzeti yerindeydi,porsiyonlar da çok doyurucu öyle ki etraftaki kedilerle paylaşacak bir sürü yemek kaldı tabagımızda ..Hesap mı? Bizim yakda benzer bir yemeğe ödeyeceğimizin yaklasık yarısını ödedik.Adaya girerken Türkler için türkçe olarak özel bastırılmış kitapçıkta , yemek için çekinmeyin daima fiyatlar uygundur diye not düşülmüştü sahiden dogruymus.Fiyatların bu kadar kontrollü olması güzel.

Tatillerde vaktimi alış veriş ile geçirmeyi sevmediğim için dükkan dükkan gezmedim.Çok güzel , farklı reçelleri var.Hediyelik ya da tadımlık olarak alınabilir.Bir de kelle peyniri ve pastırması meşhur.Peynir demişken nerde yemek yerseniz yiyin mutlaka peynir köftesini deneyin.Patates kroket gibi pişirilmiş çok lezzettli bir peynir .







Günübirlik geldiğim için plajlarını görme şansım olmadı.Midili oldukça büyük bir ada, pekk çok köyü ve beldesi var.Araba ile gezmeden bir kaç gece konaklamadan tam anlamıyla keşfedilecek gibi değil.Dilerseniz günlüğü 30-35 eu karsılıgında arac kıralayabılır,dilerseniz Ayvalık'tan yeşil kart çıkarttırarak kendi aracınızı  getirebilirsiniz.

Yiyip,içip,iyot kokusunu ciğerlerime çekip zamanı yavaşlattığım harika bir gündü.Sevgili Dukan kusura bakmasın ..Adanın rengarenk dondurmasından , badem ezmesinden tatmadan olur mu hiç.Üstelik güleryüzlü,misafirperver güzel insanlar tanıdım.Kim demiş halklar arasında husumet , düşmanlık var diye!Bir kaç hafta sonra başlayacak yunanca derslerim için şimdi çok daha heyacanlıyım.Gelecek yıl pratik yapmayı bahane edip komşu bahçeye yine gireceğim kesin...

Panellinio : (0030) 22530 22720
Sisman Jimmy : Christougennon 44 ( Fener bilgesi sağ mendirek)
Tel: (0030) 22510 42614

Ulasım için :


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder